Her endüstri ve her organizasyon için proje yönetimi etkin bir şekilde kullanılmaktadır. İnşaat sektörü için de bu durum farklı değildir. Hatta bir gereklilik olarak da görülebilir. İnşaat proje yönetimi, bir proje yöneticisinin sorumluluklarını, inşaat sektörü ile kısmen deneyimlemesini sağlar. Planlama, tasarım ve projenin tümünü deneyleyen özel proje yönetimi teknikleri bulunur. İnşaat sektöründe kontrol edilmesi gereken en önemli hususlar maliyet, kalite ve zamandır. İnşaat proje yönetimi ise adı konmasa bile 4 bakış açısı altında şekillenmektedir. Şirketlerin hacimlerine ve kendilerinin büyük ve küçük ölçeklemelerine bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bu 4 bakış açısı incelenirse, hiçbirinin ötekinden daha doğru olmadığı görülecektir. Her bir bakış açısı da projeyi yönetmek için yeterlidir. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir şey vardır ki salt bir bakış açısının da projeyi yönetebilmek için akıllıca olmadığıdır. Proje yönetimindeki temel amaç, bu 4 bakış açısını karşılaştırarak yönetebilmektir.
İnşaat proje yönetimleri, diğer sektörlerle karşılaştırıldığında hala Hand-Craft (El Yapımı, Zanaat) şeklinde ilerlemektedir. İnşaat sektörü için bu durum üzücü olsa da bu 4 farklı bakış açısının doğru kullanımı, kısmen sorunun çözümüne yardımcı olur. İleriye dönük herhangi bir sistem tasarlandığında ise dolayısıyla bu tasarım, günlük gelişen olağan ve/veya olağandışı birden fazla faktöre bağlı olarak doğru olmayacaktır. Tam bu noktada ise proje yöneticileri eldeki mevcut durumu gözden geçirirler. Neredeyim? sorusu sorulacaktır. Böylece bu bakış açılarına göre de alınacak kararlar belirlenir. Bir sonraki adımda proje yöneticisi, ne yapmalıyım? diye soracaktır kendisine. Bu kararlar üzerinden projenin icrası gerçekleştirilebilir. Şu ana kadar ki süreç, tamamen kararlar üzerinden projenin icrasının gerçekleştirilebilmesinden ibarettir.
Sürecin bu noktasına kadar tamamen taktiksel bir ilerleme kaydedildiği söylenebilir. Tüm süreç bir orman olarak düşünülürse, şuana kadar ki süreç ise sadece bir ağaç olarak nitelendirilebilir. Orman için ne yapmak gerekir? Bu durumda bir sonraki soru akla geliyor. Nereye gidiyorum? Bu sorunun cevabının tartışılması için belirli analizlerin yapılması gerekir. Bu analizlerin yapılmasının ardından ise ortaya çıkacak raporlamalar ışığında sadece tahminlerden söz edilebilir. Bütün bu süreçlerin üst kümesi ise inşaat proje yönetimidir. Diğer sektörlerde (üretim, makine, otomasyon vb. gibi) belirli bir süreç tasarlandığı ve bu tasarımı dramatik olarak değiştirecek faktörlerin azlığı nedeniyle yönetimi de daha parametrik ve lineer takip edilebilir. Bu tanım ise bir bakıma endüstri mühendisliğinin tanımıdır. Ancak inşaat sektöründe ise bu faktörlerin tümü göz önüne alındığında, diğer sektörlerde kullanılan enstrümanların birçoğu devre dışı kalır. Bu 4 bakış açısı açıklanmak gerekirse;
-
İşçilik (Yevmiye Hesabı)
Kısıtlı imkânlara sahip olan ve yeni kurulan şirketler tarafından uygulanan bu bakış açısı, yönetim açısından belli bir karşılık bulur. Proje müdürü veya yönetici; proje ilerlemesini, tahmini olarak zaman ve maliyet öngörüsünü sahada bulunan ekiplerin puantajından çıkarımlar yaparak yevmiye hesabı yapar. Adı konmayan ve insanların direkt olarak birbirlerine söylemekten çekindiği ilk metotlardan bir tanesidir. Bu çekincenin sebebi ise basitliği ve tam olarak yansıtmanın zorluğudur. Bu metotlarda günlük olarak personel tanımlaması yapıldıktan sonra, ilgili personelin puantajları yapılır. Daha sonra ise şantiyeden gelen günlük raporlardan sağlanan diğer iletişim yöntemleriyle mikro bir şekilde yöneticilik yapılır.
-
Malzeme (Satınalma)
Malzeme, satınalma denilen satınalma bakış açısında, işçiliğin yanında malzeme de devreye girmektedir. Proje süresince iş sorunsuz bir şekilde ilerliyor olsa dahi malzemelerin de proje seyri (mali ve zamansal olarak) açısından önemli bulunur. Gerekli planlamalar yapıldığı takdirde, projenin ilerlemesi ve tahmini açısında önemli bir parametreye sahip olmuş olunur.
-
Bütçe (Maliyet Kontrol)
Bütçeye yönelik bakış açısında ise önceki iki parametrenin dışında, zaman ve maliyet parametreleri de konsolide bir şekilde analiz edilmeye başlanır. Bu süreçte, hak edişler ve kazanılmış değer analizi devreye girmektedir.
-
End-to-end Connection (Sürdürülebilir Yönetim)
Bu bakış açısı ise çoğu şirket tarafından ileriye yönelik olmasına rağmen zamanla demode olan bir anlayıştır. Sürdürülebilir olması amaçlanmaktadır. Rekabet ortamının en çok kızıştığı ve herkesin yapmak istediği bir perspektiftir. Elde edilen veriler ve şuana kadar olan bakış açılarının analizi yapılır. Takip eden projeler için geri besleme yapılmaktadır. Herkesin dikkatini çeken bu bakış açısı, geri beslemelerle de projelerin performanslarının değerlendirilebileceği, ufak dokunuşlarla da büyük sonuçlara ulaşılabilecek bir sistemin tasarlanmasıdır. Poz analizi, nakit akışı, kazanılmış değer analizi, süresel planlama gibi neredeyse tüm süreçler birbirleriyle konuşur. Bu iletişim sonrasında da bir süreç tasarlanmaya çalışılır.